SOKAK LAMBASI
Lise yıllarının sonlarında tahmini on yedi on sekiz yaşlarındaydı. Üç katlı bir evin son katının kocaman salonun açıldığı balkondan gecenin bir vakti, sokağın tamamen ıssızlaştığı saatlerde, sokak lambasının aydınlattığı karşı kaldırımı izliyordu. Manzaranın fonunda harabe bir müstakil evin yıkılmaya yüz tutmuş kerpiçten bahçe duvarları vardı. Bulunduğu yerden bakıldığında tamamlanması gereken bir kart postalı andırıyordu manzara. Sırtını duvara yaslamış, elinde sigarasıyla sokak lambasının ışığının hemen altında, kaldırımda bekleyen bir adam silueti eksikti resimde tam olarak. Belki bir hatasını telafi etmek, af dilemek için kararlılıkla bekleyen biriydi belki de gecenin bir vakti göresi gelmişti sevdiğini, içi özlemle dolmuş çıkagelmişti. Yüzü o mesafeden tam olarak seçilmiyordu fakat omuzlarının dik duruşundan ne istediğini tam olarak bilen bir hali vardı. Peki kimi bekliyordu bu adam? Elbette hemen karşı balkonda bulunan kendisini. Bu film daha sonraları şakır şakır yağmuru