Kayıtlar

Ekim, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SOKAK LAMBASI

     Lise yıllarının sonlarında tahmini on yedi on sekiz yaşlarındaydı. Üç katlı bir evin son katının kocaman salonun açıldığı balkondan gecenin bir vakti, sokağın tamamen ıssızlaştığı saatlerde, sokak lambasının aydınlattığı karşı kaldırımı izliyordu. Manzaranın fonunda harabe bir müstakil evin yıkılmaya yüz tutmuş kerpiçten bahçe duvarları vardı. Bulunduğu yerden bakıldığında tamamlanması gereken bir kart postalı andırıyordu manzara.  Sırtını duvara yaslamış, elinde sigarasıyla sokak lambasının ışığının hemen altında, kaldırımda bekleyen bir adam silueti eksikti resimde tam olarak. Belki bir hatasını telafi etmek, af dilemek için kararlılıkla bekleyen biriydi belki de gecenin bir vakti göresi gelmişti sevdiğini, içi özlemle dolmuş çıkagelmişti.  Yüzü o mesafeden tam olarak seçilmiyordu fakat omuzlarının dik duruşundan ne istediğini tam olarak bilen bir hali vardı.  Peki kimi bekliyordu bu adam? Elbette hemen karşı balkonda bulunan kendisini. Bu film daha sonraları şakır şakır yağmuru

GARD

   Aralarına kale duvarları örmüştü, kapılarını sıkı sıkıya kapatıp kilitlemişti ama nitekim o kapıları oraya koyan da kendisiydi. İsterse dümdüz duvarlar da örebilirdi. Kilitlilerdi fakat oradalardı.  Bir şeyin ihtimalini sıfıra indirmeye kıyamamak o şeyden aslında vazgeçmemekti.    Bu duvarların her biri kendini koruma iç güdüsüyle inşaa edilmiş birer gard idi.  Oluşturulmalarının yolu da ‘sevmiyormuş gibi’ yapmaktı.  En çok oraya bakmak istemek ama asla başını çevirip bakmamaktı.   Sevmek eyleminin kendisinden de, seviyormuş gibi yapmaktan da daha zordu. Taşmasına izin verilmeyen engelleri zorlayan barajlar dolusu suydu.  Neydi peki onu içinde tutmaya zorlayan? Gönlüne küsmekti belki. Karşısındaki kalbin sevgiden, kıymet vermekten ve merhametten bir haber olmasıydı.  O daha çok seviyormuş gibi yapmaların insanıydı. Kaçamak duygu ve eylemlerin profesyonel bir oyuncusuydu.  Tam da burada yapıca olumlu anlamca olumsuz cümlelerden bahsedelim biraz da; ‘ Seviyormuş gibi yapmak’ günümüz d